15 Şubat 2014 Cumartesi

Benimle Yeniden Tanış






bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer
benimle yeniden tanış 

bıraktığın gibi olmayabilir bir çok şey
yaşım, aklım, başım yufka yüreğim
belki de biraz daha zalim, belki de medeni halim
bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle
yeniden tanış

ama kimse anlamasın bu tanışıklığın evvelini
gözün bile ısırmasın beni bir yerden
çıkaramadım değilde tanıştığımıza memnun oldum cevabını
almak istersen

sarılarak değil ancak el sıkışarak karşılayabilirim seni
ve önce sen uzat elini
çünkü öğrendim artık
önce bayanların elini uzatması gerektiğini
ve daha nicesini

çünkü öğrendim artık daha nicesini
bir gün bir yerde terkrar karşılaşırsak eger
benimle tanış

ve gün bir yerde terkrar karşılaşırsak eğer
benimle yeniden barış

hani darılmıştın ya ayrılırken sorumsuzluğuma
çocukluğuma, dağınık olmama
ve kot pantolonuma yırtık

biryerde karşılaşırsak eğer benimle barış
o çocuk büyüdü artık
benimle tanış, benimle barış

bitsin bu anlamsız inat, bitsin bu yarış
ben onuruma tutsak, sen bağışlayan yanlarına inat
neye ve neden kızdığını dahi hatırlayamazken artık
beni de unutursan eger aldırmam inan

çünkü özgür bıraktım artık
tüm bağışlayamadığın yanlarımı
kimseye verilecek hesabı olmayan taraflarım
şehrin arka sokaklarında kaybolup gitti

ve şu zamana kadar yaptıklarım hep
çocukca bir oyundan ibaretti
ben unuttum artık o adamı

kimbilir nerde şimdi
günahlarım veresiye ama
güzel yanlarım peşin

hani darılmıştın ya ayrılırken sorumsuzluğuma
çocukluğuma, dağınık olmama
ve kot pantolonuma .yırtık
biryerde karşılaşırsak eğer
benimle barış
o çocuk büyüdü artık..

8 Eylül 2013 Pazar

Ne Olacaksa Olsun!!!




Ne çok okudum Shakespeare'i...
Severim, çok severim..
Bazen korktum okuduklarımdan, bazen düşündüm, bazen vazgeçtim, bazen ağladım, bazen güldüm..
O an neye ihtiyacım varsa onu buldum ama...

Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.Bütün mesele hazır olmakta.Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun! 

NE OLACAKSA OLSUN!!!!!!!

2 Eylül 2013 Pazartesi

Cihangir...














Başka bir yer Cihangir..

7 sene önce tanıştım bu semtle..Evler, insanlar, ortamlar bir başka geldi gözüme, o gün öyle geldim geçtim sadece..Sonra bir daha uğramadım..

Yıllar sonra, tekrar yolum düştüm işte..Bu sefer neredeyse birçok hafta sonumu geçirdiğim bir yer oldu Cihangir..

İstanbul'un diğer semtlerinden ayrı. Her köşesi sanat, her köşesi başka bir kalite.
Seviyorum Cihangir'i ama yaşamak ister miydim? Sanmıyorum...


22 Ağustos 2013 Perşembe

Bir sürü haller içinde halim...





Haziran 2010..
...........................

Ağustos 2013

Bitenler tekrar mı başlıyor yani


28 Ocak 2012 Cumartesi

Tanrı'yı güldürmek istiyorsan....

Kar, kış bana hüzün verir zaten sevmem bu mevsimi..yaşattıklarını da! Dün hüzünlüydü, kar yanında hüznü de getirmiş bana hediye olarak. Kar haberli geldi, bangır bangır alarmlar verildi, hazırlıklı olun dediler de hediyesi öyle değildi beklenmedik oldu..Ansızın geldi ve 10 ayı 10 dk.da aldı gitti ben farklı planlar yaparken.."Tanrı'yı güldürmek istiyorsan O'na planlarından bahset!" geçmişte tanıdığım birinin lafıydı, severdi. Haklıymış!

Bu hediyenin şokunu atlatmaya çalışırken ben (sevdiklerimin de desteğiyle) biraz ağladım, biraz düşündüm, biraz sorguladım kendimi, olanı biteni..

Sonra kafam dağılsın diye kardeşim Gülse Birsel'in yeni dizisi Yalan Dünya'yı açtı..Orada Rıza'nın (Beyazıt Öztürk) bir sözü daha derin düşüncelere soktu beni" hayat insanın karşısına ansızın getiriyor eskileri, unuttuğu korkuları, geçti diyorsun pat diye 2-3 sene sonra karşında.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Mert Fırat ve Beni Unutma...


Mert Fırat ....

İşte son dönemlerde oyunculuğunu müthiş bulduğum bir oyuncu..Ya insan bu kadar mı içten gerçekçi oynar gözleri o anı yaşıyor sanki, sanki oyun değilde gerçek! Gerçekten bu adamı müthiş buluyorum, başka dilde aşkı çok çok beğendim denemez ama orda da süper oynamıştı..

Beni unutmaya gelince güzel bir film, yani türk filmlerinin içinde iyi bir film olmuş. Sıkılmadan izleniyor bir kere..gerçekten ölümlük sevgiyi görüyor yaşıyor ve inanıyor insan sadece filmdede olsa..

Bir de ağladım ki aman Allah'ım bütün içimi boşlattım ohh rahatladım..

İzlemeyenlere, kafa dağıtmak isteyene, ağlamak isteyipde ağlayamayanlara birde gerçek aşkı görmek isteyene tavsiyelerimle....

17 Kasım 2011 Perşembe

İşte Geldim Burdayım!!

çook uzun olmuş buraya yazmayalı, aylar geçmişşş farkında bile değilim! Oysaki buraya birşeyler yazıp sizlerle paylaşmak, kendimi anlatmak müthiş keyif aldığım bişey.. ..

Ama iş güç, hayatın yoğunluğu derken unutmuş gitmişim, belki de yazacak kayde değer birşey yaşamamışım kim bilir.Neyse öyle yada böyle yazmamışım işte..Bugün hatta şuan birşey beni buraya yazmaya itti ve efsane geri döndü(hihihii :) )

Bu ara aklım kuantum olumlama çalışmalarında..Bir türlü beceremiyorum bunu..Düşünce gücüne inanırım, olumlu düşüncelerle de hayatımızı şekillendirdiğimiz, olumsuzlarlada hayatı zehir ettiğimizin de farkındayım..

Aslında Allah'a şükür ki bir aksilik yok hayatımda, güzel de gidiyor ama ben bi eksiklik hissediyorum iştee sanki daha da güzelleşmesi için düşüncelerimi kontrol etmem gerektiğine inanıyorum ama gelin görün ki adapte olamadım şu kuantum olayına..

Bu konuyla ilgili birçok kitapta okudum, bir süre denedim faydasını da gördüm ama şimdi bir adaptasyon eksikliği bir kendini veremememe durumu var! Bir türlü evrene pozitif enerji gönderemiyorum..

Nasıl hallederim ne yaparım bilmiyorum ama en ufak bir negatif düşünce aklıma gelmeyene kadar üstüne gidicem ben bu işin!!!

Aklıma düştü bir kere...